2 Eylül 2014 Salı

Yves Rocher Alışverişim


Öncelikle yazıma Yves Rocher'ın kendi sitesinden aldığım bir tanıtım yazısıyla başlamak istiyorum

"Markamız 1959 yılında Fransa’nın Bretagne bölgesinde, Fransız kimyager Yves Rocher tarafından kuruldu. Bugün hala ürünlerimizi Bretagne’daki üretim tesislerimizde üretiyor ve ürünlerimizin aktif bileşenini oluşturan bitkilerin büyük bölümünü yine Bretagne’daki organik tarım sahalarımızda yetiştiriyoruz.
Kimyager, biyolog, dermatolog ve etnobotanik araştırmacılardan oluşan 150 kişilik araştırma&geliştirme kadromuz 52 yıldır üzerinde çalıştığımız bitki dünyasından 1100 ayrı bitkisel içerik ve 50’den fazla markamıza patentli formül elde etmiştir. Yetiştirici, üretici ve dağıtıcı kimliğimiz ile kurulduğumuz günden beri doğaya zarar vermeden, yüksek performanslı, yenilikçi ve keyif veren güzellik ürünleri sunuyoruz. Başarıyla yürüttüğümüz bu misyonla bugün 88 ülkede 4000 satış noktasında, yılda 300 milyonu aşan ürünü tüm dünya kadınlarına ulaştırıyoruz. Markamızın doğum yeri Fransa’da ise kozmetik pazarının 1 numaralı markası olmayı sürdürüyoruz."

Cildim hassas olduğu için özellikle yüzümde kullandığım ürünlerin mümkün olduğunca organik olmasına özen gösteriyorum. Birkaç yıl önce tanıştığım Yves Rocher markası, beni bu yönden oldukça mutlu ediyor. 
Dün eyelinerım bittiği için Yves Rocher'a gittim ve sürekli kullandığım ve oldukça memnun kaldığım "keçe uçlu eyeliner"dan aldım. 
Düzgün süremeyeceğimi bildiğim için şimdiye kadar hiç jel eyeliner kullanmadım. Ayrıca siyah göz kalemini göz kapağımın üstüne sürdüğümde de saat başı göz kapağımın üzerine bulaşan siyahlıkları temizlemek oldukça yorucu oluyor.
Ancak kullandığım keçe uçlu eyeliner hem kalem şeklinde, hem de kalından inceye doğru giden ucuyla istediğim kalınlıkta çizgi çekmeme imkan sağlıyor.


Yves Rocher'a girdiğimde aklımda sadece eyeliner almak vardı ancak sorun şu ki bir kadına indirim ve kampanyadan bahsederseniz milyonları yakar. 
Alacağım eyeliner 40 TL'den 30 TL'ye düşmüştü yanlış hatırlamıyorsam. Tam kasaya gelmiştim ki 60 TLlik alışverişimde 40 TL ödeyeceğimi, bir de yanında fotoğrafta gördüğünüz 18 TL olan yumuşatıcı şampuanı vereceklerini söylediklerinde elbette ki dayanamadım ve daha önce birkaç blogda da gördüğüm onarıcı saç yağını da aldım. Böylece hem şampuan, hem de saç yağı bedavaya gelmiş oldu :)

*

Öncelikle saç yağından bahsetmek istiyorum. Kokusu muh-te-şem!  Şimdiye kadar saçlarım için doğal yağları kullanırdım ama sırf bu koku için bile onları elimin tersiyle itebilirim. İçerisinde jojoba yağı, babassu yağı ve fındık yağı olan bu ürün ne paraben ne de silikon içeriyor. 
Yıkamadan yarım saat öncesinde bu yağı saç diplerine gelmeyecek şekilde kullandım ve sıcak suyla ıslattığım havluyla saçlarımı sardım. Aslında şişenin arkasında 10 dakika yazıyor ancak ben ilk kullanış için süreyi biraz daha uzun tutmak istedim. 
Sonuç olarak saçlarıma parlaklık verdiği kesin ama onarıcı etkisi ilk kullanımda ortaya çıkmayacağı için düzenli bir kullanım sonunda tekrardan düşüncelerimi belirteceğim. Ancak bende olumlu bir "ilk etki" bıraktığı kesin.

*

Yumuşatıcı şampuana gelirsek, normalde her şampuan değiştirdiğimde bir iki yıkama boyunca saçlarım normalden fazla dökülür, yine aynısı oldu ancak bunun sorumluluğunu şampuana atamam çünkü bu benim kendi saçıma ait bir özellik. Ancak başka birilerinde de aynı etki olduğunu duyarsam bunu elbette ki paylaşırım.
Bunun dışında vaad ettiği yumuşaklığı gerçekten gördüm. Şuan yumuşacık saçlarım bigudilere sarılı olmasa kesinlikle oynuyor olurdum :) Ancak elbette bu yumuşaklıkta saç kremimin de biraz etkisi olabilir


Bir sonraki yazımda Totes Meer maskelerinden bahsedeceğim. 
Takipte kalın! :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizi bizlerle de paylaşın :)

Bumerang - Yazarkafe